ANZAKLARIN GÖZÜYLE TÜRKLER
ABDÜL’den (JOHHNY TURK) CONİ TÜRK’e
İNGİLİZ PROPAGANDASI ve SİVİL İNSİYATİF
Julia Gül Arslan ( Avustralya-Gelibolu Dostluk Derneği kurucu eski başkanı 2002)
Siz hiç Çanakkale Savaşının aslında net olarak, aslında Orta Doğu petrolünü kapma savaşı olduğuna dair bir bilgiye hiç rastladınız mı ?
Çok nadirdir. Neden acaba ?
Peki, günümüzde bu savaş henüz sona ermiş midir ?
Bir Avustralyalı-Türk araştırmacı olarak konu Çanakkale (Anzak’ların deyimiyle Gelibolu) Savaşı ise bir dolu anahtar kelimelere yer açmak gerekiyor,
PETROL ve Savaşları ; Emperyalizm ve Sömürü, İngiliz Propagandaları,..ve
Diaspora ve Lobi Faaliyetleri ; Sivil İnisiyatif, … Dünya Barışı nasıl sağlanır ?
İnsanların durup dururken ve hiçbir baskı ya da menfaat sağlamadan kendini dünyaya bir görev için geldiğine inandırması ilginç bir konudur. Kişi kendine saygılı ise nerede yaşarsa yaşasın içinde bulunduğu topluma da saygılı olur. Bir toplumda yaşayan bireylerin çevresel koşullar elverince kişisel seviyeden toplumsal seviyeye çıkması vatandaşlık görevinin en son aşamasıdır.
Kısa ve net olarak birincil misyonum, öncelikle, Türkiye karşıtlığı yapanlara özellikle Türkleri soykırımcı olarak damgalayanlara şu soruların sorulmasını sağlamak isterim ;
Bir millet, aynı yılda yani 1915’de,
hem “soykırımcı” hem de “Şerefli Düşman” olabilir mi ?
Anzak’lar neden Türkleri “Şerefli Düşman” (The Honorable Enemy) ve Coni Türkler (Johnny Turks) olarak tanımlamışlardır ?
Bir yandan Türklerin tarihi ile yüzleşmesi beklenirken, öte yandan savaşı çıkaran sömürgeci devletlerin Türkler ile altı yüz elli yıl huzurla birlikte Osmanlı devleti sınırları içinde yaşayan diğer milletleri birbirine düşüren, onca ölümlerin ve katliamların sebebinin sömürgeci devletlerin (Rusya-Almanya-İngiltere-Fransa) kendileri olduğunu dile getirmiyorlar. Bu savaşın bir petrol kapma davası olduğu nasıl bu kadar başarı ile hatta nerdeyse yüzyıldır gizleyebilir ya da itiraf etmezler sizce ? Türkler kendini yıllardır hatta yüz yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen neden doğru dürüst savunamıyor dersiniz ?
Kısa bir tarihsel bilgi ;
Osmanlı ve Petrol ?
Avustralyalı işadamı Wiliam Knox D’Arcy, Ortadoğu’da yedi yıl kazdıktan sonra 1907-1908 gibi Ortadoğu’daki (Irak-İran) iyi kalitede petrolün varlığını keşfedince, Osmanlıya karşı savaş kaçınılmaz olmuş olacak ki bu tarihten itibaren de Türk topraklarında ortalığın karıştırılmaya başlandığı aşikârdır.
İngiltere Propaganda bürosunun, günümüze kadar halklardan hala gizli tutabilmeyi başarabilmiş ve bu becerilerini devreye sokma konusunda da gecikmez elbette.
Büyük Britanya savaş kabinesinden Sir. Maurice Hankey ;
“Doğal kaynakların kotrolü bizim için esas amaçtır.”
Savaşa teşvik için sayısız propaganda afişleri yayınlanır. İngiltere sömürgelerinde derin devlet komploları düzenlenir. Bu savaş çığırtkanlıkları öyle kurnazca yapılır ki, yıllar geçmesine rağmen hala kitleler neler olup bittiğinin farkında bile değildirler. (Birleşik Krallığın) İngiltere’nin savaş komplolara en bariz ve ilginç olanı hatta günümüzde dahi aydınlatılmasına izin verilmeyen Avustralya’daki Broken Hill olayıdır.
Bu olaya ana hatlarıyla değinmek gerekirse ;
1915’den önce Avustralya’da askerlik mecburi değildi. Hatta o dönem ordusu bile yeni kuruluyordu. Askere çağrı yapılsa da Avustralyalı gençler askere gitmek istemiyorlardı. Ne tesadüftür ki(!), tam o dönemde (sözde) iki Türk (aslında Afganlı oldukları söyleniyor) birisi kasap diğeri dondurmacı, trenle pikniğe giden masum Avustralyalılara ateş ederler. Ve birkaç Avustralyalıyı öldürürler. Sonuçta, Avustralya medyasında sayısız sayıda Türkleri büyük düşman olarak tanımlayarak verdiği haberler ile askere gidilmesi yönünde halka verilmesi gereken mesaj verilmiş olur. Türkleri düşman gösterme operasyonu çok başarılı olmuştur. Avustralyalılar canavar Abdül –Türk ile Gelibolu’da savaşıp onları öldürmek adına hızla askerliğe yazılma yarışına girerler. Sonuç malumdur. Avustralya ve kardeş Yeni Zelandalılar yaklaşık km’lerce uzaklıktan, Avustralya’dan Çanakkale’ye Türklerle savaşmaya gelirler.
Osmanlı Topkapı’da otururken, yaklaşık 1800lerin ortasından itibaren önemi artan Petrolün, varlığını ve hatta Osmanlı topraklarında petrol olduğunu çoktan keşfeden Alman, İngiliz ve petrol şirketleri çoktan işbaşındadır. Petrol açgözlülüğü adına on binlerce gencin canına mal olan bu savaştan Osmanlı’ya karşı emperyalizm galip gelmiştir.
(İlginç bir şekilde, Ortadoğu’da 7 yıl uğraşarak Petrolun varlığını keşfeden Avustralyalı işadamı Wiliam Knox D’Arcy sonuçta fakir olarak ölürken bir Türkiye Petrollerinin kurucularından ve bir Türk Ermenisi olan bay%5 lakaplı (Mr. Five Percent) Kalust Sarkis Gulbenkian bu işten en karlı çıkan işadamlarından birisi olmuştur.
Şerefli Düşman – Johnny(Coni) Türkler –
The Honourable Enemy
Avustralya’da Muharip Gaziler Derneği (Return Services League-RSL) ülenini çok önemli kuruluşları arasında yer alır. Avustralya’nın her eyaletinde ve her eyaletin her bölgesinde bu kuruluşların club’ları vardır ve Avustralya politikasında önemli işlevleri hatta sözüne büyük itibarı olan saygın bir kuruluştur. Her yıl Şafak Ayini törenleri bu kuruluş tarafından düzenlenir ve bu törenlerde her eyaletin her mahallesinin clubı tarafından ve ayrıca şehir merkezlerindeki yürüyüşlerle, geçit törenleri ile anmalar gerçekleştirilir. Avustralya’daki Türkler de 1996’dan beri bu yürüyüşlerde yer almaya başladılar. Özellikle Atatürk’ün Anzak’lar için söylediği sözlerin ortaya çıkarılmasından sonra Türkiye ile Avustralya arasındaki dostluk bağı gelişti. Ancak bu dostluk bazı Türk düşmanlığı ile beslenen güçleri ya da toplulukları rahatsız etmiş olacak ki, 2004 yılında Victoria RSL sekreteri ; “Türkler düşman tarafında, yürüyüşe katılmasınlar…” der. Ardından Viktorya eyaleti RSL başkanı, General David McLaghlan ; “Evet, Türkler düşmanımızdı ama onlar bizim Şerefli düşmanlarımızdı…” der. Ertesi gün theAge gazetesinin birinci sayfasında “Anzak yürüyüşü sadece Johnny Türklere Açık” diye bir başlık atılarak RSL başkanı tarafından, Türklerin, evet, düşman olduğu ancak Şerefli Düşman olduğu hakkındaki fikirlerine yer verilir.
Peki Johnny Türk kavramı nereden geliyor ?
Aslında Türkler 1915 tarihinden beri Avustralyalılar Türk askerini Johnny Turk olarak tanımlıyorlar. Hatta savaş muhabiri sayfalarca günlük yazmış olan Charles Bean bile Abdül‘ün nasıl Johnny Türk’e dönüştüğünü betimleyen bir şiir bile yazar. Neden mi ? Mehmetçiğe Saygı duydukları için. Ha biz ha onlar anlamında. Türler de, biz Anzak’lar da mağdur taraftayız anlamında. Türkler savaşırken düşmanın hastane gemilerine bomba atmadıkları için. Düşman askeri de olsa yaralı olan bir askeri ateş hattından sırtına yükleyerek düşman siperine taşıdıkları için.Evet Türk askerinin savaşırken bile adil ve çok cesur bir şekilde savaştığını anlatan çok yazı buldum. Çoğuna kitabımda yer verdim.
Çanakkale Savaşında çok da popüler olmayan bir İngiliz Savaş Muhabiri Sydney Mosley ; “Vurduğu kişinin doktor olduğunu anlayınca bir daha ona nişan almadı” der.
Kaptan Audrey Herbert, 1915 ; “Türklerin gösterdikleri müthiş direnişe ve aralarındaki korkunç savaşa rağmen Avustralyalı askerler Johnny Türk’e saygı duydular”
Jim Haynes, Cobbers-Stories of Gallipolo1915 sayfa 178 ; “Türkler tarafında yapıldığı öne sürülen korkunç hikayeler duyacaksınız. Onların hiçbirine inanmayın. Eğer tamamı değilse de bunların çoğu abartı.”
Çanakkale Savaşı hakkında karşı tarafın gözünden her gün yeni şeyler öğreniyorum. 1988 yılında, Avustralya’ya göçmen olarak yerleştiğimde Çanakkale(Gelibolu) Savaşı hakkında nerdeyse sıfır bilgimi düşünüyorum da,… elbette daha kat edecek çok uzun bir yol var…
Avustralya’da yaşamanın bana öğrettikleri arasında ;
Tarihe saygı, Tarihin önemi,…Sivil İnsyatif - Diplomasi - Lobicilik Faaliyeti…
Dostluk ve Evrensel Barış odaklı çalışmalara daha çok çaba verilmeli ve bu bayrak nesilden nesilse aktarılmalı ki, ikiyüzlü değil, özü sözü aynı olan bir dünyada yaşamayı isteme hakkımız olabilsin.
Avustralya-Gelibolu Dostluk Derneği eski kurucu başkanı (2002)
JULİA GÜL ARSLAN