yazan: Vedat Ersin

ABD’de yayinlanan gunluk Christian Science Monitor gazetesinde yer alan bir makalede, Diyarbakir Belediye Baskani Osman Baydemir’in PKK’yi ’Kurtlerin 29’uncu isyani’ olarak nitelendirdigi yazildi. Gazete haberinde ayrica Osman Baydemir’in "2005 yilinin sonundan bu yana kulturel haklarda gozle gorulur bir azalma oldugu” aciklamasina da yer verildi.

Teror orgutu PKK tarafindan Turkiye’de ve ozellikle de Osman BAYDEMİR’in kulturel haklarindan yoksun oldugunu iddia ettigi Kurtlerin yasadigi bolgelerde yurutulen acimasiz teror eylemlerini 29’uncu Kurt isyani olarak nitelemesi gercekten cok ilgi cekicidir. Kaldi ki bu teror/rant hareketini 29’uncu sirada gostermek icin gunumuze kadar Kurt etnik kimligini on plana cikarmak amaciyla gerceklestirilmis 28 adet isyana ihtiyac vardir. Osmanli ve Turkiye Cumhuriyeti’nin tarihine tarafsiz ve gercekci bir yaklasimla bakildiginda Kurt milliyetciligini esas alan ve Kurt halki tarafindan kitlesel bir sekilde desteklenen herhangi bir baskaldiri, isyan ya da benzeri bir hareket bu tarihsel surecte yer almamaktadir.

Osman Baydemir’in de aralarinda bulundugu bazi kisi ve cevrelerce isyan olarak tabir edilen bu hareketin temelinde feodal cikarlarin tehlikeye dusmesinin, din adamlarinin halk uzerindeki etkisini yitirmeye baslamasinin ve Turkiye Cumhuriyeti’nin guclenmeye baslamasindan rahatsiz olan dis guclerin mutlak etkisi bulunmaktadir.

Dini istismar eden seyhler ve feodal agalar tarafindan, dis guclerin de destegiyle baslatilan cete hareketlerini, isyan olarak nitelemek tarihe tarafsiz ve gercekci bir gozle bakmamaktan ya da bakamamaktan (bu gerceklerden duyulan rahatsizlik nedeniyle) kaynaklanmaktadir. Bu hareketler, agalarin feodal konumunun yikilacagi veya dini istismara dayali rantin sona erecegi endisesiyle, salt kendi kisisel cikarlari icin baslattiklari hareketlerdir. Bu hareketlerin Kurt halkiyla olan tek ilgisi/baglantisi ise, bunlari baslatan feodal ve din agalarinin Kurt kokenli olmalaridir.

Tarafsizliklari ile on plana cikan Avrupali bilim adamlari basta olmak uzere tum bilim adamlari tarafindan yapilan arastirmalar ve elde edilen bulgular cercevesinde, tarihin belirli donemlerinde meydana gelmis olan 28 adet isyana rastlamak, ancak bunun boyle olmasini dileyen/kurgulayan sahislarca mumkundur.

Zira “isyan” ya da “ayaklanma” tanimi, ancak genis halk kitlelerinin silahlanarak, sisteme karsi, rejimi degistirmek amaciyla baslattiklari ve tamamen halkin oz gucune dayanan hareketler icin kullanilabilir. 1789 Fransiz Devrimi gibi. Ancak soz konusu hareketlerin cikis noktalarina, gelisimlerine ve ne sekilde sonuclandirildigina bakildiginda bu kriterin bulunmadigi acikca gorulmektedir. Bu 28 isyan olsa olsa 28 teror/kaos yaratma girisimi olabilir. Cunku halk kitlelerince desteklenmeyen, belli cikar cevrelerince ortaya cikarilan bu girisimler, tarihsel surec icerisinde ancak bu nitelemeye layiktir. Kaldi ki tarih sayfalarinda yer alan halk isyanlari genelde mutlak guc olan halkin basarisiyla neticelenmistir.

Osman Baydemir’in bahsettigi 28 “isyanin” basarisiz olmasi, bunlarin aslinda halk kitlelerince desteklenen isyanlar olmadigi, munferit teror/kaos yaratma hareketleri oldugu sonucunu dogurmaktadir. Halkin destegi yerine tepkisiyle karsilasan bu hareketler cok kisa surede rantci cevrelerin etkisiz hale getirilmesi sonucunda bitirilmistir.

Kulturel haklara gelince, Kurt halki kulturel haklara zaten sahiptir. Osman Baydemir’in bahsettigi Kurtlerin sahip olamadiklari kulturel haklari daha spesifik olarak gundeme getirmesi lazim. Zira kasitli olarak “kulturel haklar taninmamaktadir” gibi genel ifadelerin kullanilmasi, sadece uluslar arasi cevreleri etkilemeye ve yalan yanlis beyanlarla Turkiye’yi zor durumda birakmaya yoneliktir. Dunyanin her yerinde kulturel haklarin kapsami aynidir ve bu haklar Kurtlere taninmistir. Baydemir, Kurtlerin hangi kulturel haktan yoksun oldugunu acikca ifade etmelidir. Aksi takdirde teror orgutunun yarattigi siddet ortamindan istifade ederek belediye baskanligi gibi onemli bir konumu isgal eden Baydemir’in mevcut rantini devam ettirmek amaciyla bu tur aciklamalari yapmak zorunda kaldigi sonucu cikmaktadir.