19 Nisan 2024

20 visiteurs en ce moment

100e anniverssaire de la république de Turquie

Türkçe

PKK, DTP VE KÜRTLER

Publié le | yazan Helin Demir | Nombre de visite 397

Kürtler adına yola çıktığını izah etse de yakın gelecekte terörist örgütle bağı olmadığını ortaya koyması imkansız görünen DTP’nin, PKK tuzağına düşmemek ve sorunlara kalıcı çözümler bulmak için her açıdan dikkatli, kararlı ve tutarlı olması gerekiyor. DTP’nin miadı dolmuş çağdışı Apoizme yaslanarak beslenmesi, politika yapmasının Kürt halkının demokratik hak ve istemleriyle bağdaşmayacağı aktarılıyor. Aksi takdirde bugüne kadar yaptığı gibi, ulusal değerleri dejenere etmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılıyor. Keza Türkiye ve Ortadoğu’da Kürtleri çok yakından ilgilendiren gelişmeleri görmemezlikten gelen DTP’nin İmralı yönlendirmesi ile toplumsal gerginlik yaratmak için kitleleri sadece ama sadece İmralı’daki zat için sokaklara döktüğü biliniyor. Bu durumda Kürtlerin lehine olabilecek gelişmeleri kıblesi İmralı olan DTP’den beklemenin ahmakça bir tutum olacağı değerlendiriliyor. (Nasname)

İmralı politikasının, Kürtlerin temel ulusal haklarının elde edilmesinin değil, ne olduğu belirsiz “Demokratik Cumhuriyet” stratejisi ile Kürtleri Türkiye’ye entegre etme projesi ve siyaseti olduğu kaydediliyor. DTP içinde yurtseverliklerinden kuşku duyulmayacak adaylar ve üyeler olmasına rağmen, bu siyasi felsefe eksenine oturtulmuş tek tek bireylerin bu felsefenin dışında hareket edebilmeleri olanaksız görülüyor. Yani DTP’nin parti olarak İmralı konseptinin yörüngesinde hareket ettiği sürece ve içindeki bireyler ne kadar yurtsever olurlarsa olsunlar İmralı’ya katkı sunmaktan başka şansının bulunmadığı belli oluyor. Bu arada kendilerini aydın-yurtsever olarak sıfatlandıranların hala iradesi İmralı olan DTP’ye oy avcılığı yapma gibi bir lükslerinin olmayacağı ve olmaması gerektiğine dikkat çekiliyor. Yerel seçimlerde oyların İmralı stratejisine değil, Kürtlerin varlığını esas alan ve Avrupa Birliği projesi ile barışık olan adaylara gitmesinin uygun olacağına işaret ediliyor.

PKK’nın bir incir çekirdeğini bile doldurmayan ve hangi stratejik amaçlara hizmet ettiğinin kendileri tarafından dahi bilinmediği anlamsız hedefler uğruna ısrarla sürdürdüğü kör şiddetin artık halk tarafından geçmişte olduğu gibi hiç sorgulanmadan desteklenmediği belirtiliyor. PKK’nın Kürt sorununun çözümü konusunda kayda değer hiçbir pratik sergilememesinin halk nezdinde itibarını giderek zedelediği, toplumun tutarsız, yaranmacı ve Kürt sorununun çözümü ile hiçbir ilişiği bulunmayan soyut talepler uğruna on yıldır tekrarlanan anlamsız bir pratikten bıktığı ve yeni arayışlara girdiği anlaşılıyor.

PKK aktif Kürt kitlesinin önemli bir kesimini yıllardır çok katı kurallar temelinde şartlandırdığı için büyük tepki ve hoşnutsuzluğa rağmen hala bloke etmeye devam ediyor. Diğer partilerin sahip olduğu yetersizlikler ve içinde tutuldukları tecrit konumdan dolayı, PKK’dan umudunu kesen muazzam bir kitle potansiyelinin, ya ehveni ser bir tutum takınarak DTP’ye kerhen destek verdiği veya siyasetten soğuyarak kabuğuna çekildiği aktarılıyor. PKK tarafından yıllardır siyasetten dışlanan ancak içinde bulundukları marjinal konumdan çıkmak için gerekli sayılan imkan ve kabiliyete henüz sahip olmayan diğer Kürt parti ve gruplarının mevcut duruşlarıyla ve tek başına, yakın gelecekte Kürt halkına güven veren bir öncülük konumuna gelmeleri hayli zor görünüyor. PKK’dan giderek umudunu kesen, ancak yeterince güven veren ve tüm kesimlerin kendisini içinde ifade edebileceği ulusal bir platform oluşturamadıkları için diğer muhalif parti ve gruplara da fazla yönelmeyen Kürt halkının yeni arayışlara girmesinin maalesef DTP’ye yanaşmasının gerçek nedeninin bu olduğu belirleniyor.

DTP’nin 29 Mart yerel seçimlerinde başarılı olmak istiyorsa, şimdiye kadarki olumsuz tutum ve davranışlarını terk etmesi, Kürtler için faydalı girişimlerde bulunması gerekiyor. Zira Kürtler, terör istemiyor, provokasyon istemiyor, kan ve gözyaşı istemiyor.

Helin Demir

helindem@mynet.com


Lire également